"Şu an saat kaç?" sorusuna saatimize hemen cevap verebiliriz. Geçmişteyse zamanı ölçmek hiç de kolay değildi. Usturlap adı verilen alet, Güneş ve yıldız gibi gökcisimlerinin gökyüzündeki konumuna göre zamanı ölçmeyi sağlıyordu.
"Şu an saat kaç?" sorusuna saatimize hemen cevap verebiliriz. Geçmişteyse zamanı ölçmek hiç de kolay değildi. Usturlap adı verilen alet, Güneş ve yıldız gibi gökcisimlerinin gökyüzündeki konumuna göre zamanı ölçmeyi sağlıyordu.
İslâm medeniyetinin ilme ve bilime verdiği değerin bir neticesi olarak 8-14. yüzyıllar arasında Bağdat'tan Endülüs'e tüm İslâm coğrafyasında insanlığı aydınlatan "İslâm'ın altın çağı" yaşandı.
Ömrünü İslâm bilim tarihinin ve Müslüman âlimlerin buluşlarının araştırılmasına adayan Prof. Dr. Fuat Sezgin (1924-2018), Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü'nde büyük bir külliyat oluşturarak dünyaya İslam'ın altın çağıyla ilgili gerçekleri hatırlattı, yılmadan anlattı.Prof. Dr. Sezgin'in dünyaya tanıttığı bilimsel buluşlar arasında usturlaplar da yer aldı. Usturlaplar, bilimsel ve teknik özelliklerinin yanında birer sanat eseri olarak bilim tarihinde özel bir yere sahiptir. Usturlabın ilk olarak ne zaman ve kim tarafından yapıldığı hakkında çeşitli kabuller vardır. İlk usturlabın Anadolu'da yaşayan Hipparkhos (M.Ö. 190-125) tarafından yapıldığı varsayılır. Usturlap kelimesi, antik Yunan dilinde yıldız anlamındaki "astron" ile almak mastarı "lambanein"in birleşmesiyle "astrolabio" olarak kullanılmıştır. Batı dillerine "astrolab" olarak geçmiş, İslâmiyet'te ise "usturlap" adını almıştır.
Usturlap, güneş ve yıldızların yüksekliğine bağlı olarak zaman tayini yapmak, güneşin meridyen geçişini izlemek, yön bulmak, iki yer arasındaki açıklığı ve yüksekliği ölçmek gibi işlerde kullanılmıştır. Usturlabın geliştirilmesi, yaygın şekilde kullanılması ve günümüz teknolojisi ile yapılan hesaplamalara yaklaşması İslâm âlimleri aracılığıyla olmuştur.
İslam dünyasında usturlabı ilk keşfeden kişi, Abbasi devri astronomi âlimlerinden Ebu İshak el-Fezari'dir. Kendisi hem usturlabı ilk kullanan hem de hakkında ilk kitap yazan kişidir. İslamiyet'in farklı coğrafyalara yayılmasıyla birlikte namaz, oruç, kurban, hac gibi ibadetlerin zamanının ve kıble yönünün belirlenmesinde usturlaplar kullanılmaya başlanmıştır.
Tarihteki en güzel örnekleri pirinç olan usturlaplar, ahşap ve bronz gibi maddelerden de yapılmıştır. Usturlap, 16 cm çapında ve 5 mm kalınlığında bir ana parça ve ona bağlanan 3 ayrı parçadan oluşur. Ana parçanın iç kısmına şehrin ve yakın ülkelerin isimlerini içeren yazı ve işaretler işlenir, onun üzerine gezegenlerin astronomik çizimlerinin bulunduğu bir plaka olan ikinci parça gelir.
İki plakanın üzerine 360 derece dönebilen, ayların, burçların ve bazı yıldızların isimlerini içeren üçüncü parça eklenir. En üste, üç ayrı parçayı birbirine bağlayan ve işaret çubuğu olarak kullanılan dördüncü parça gelir. Genellikle usturlap bu dört parçadan oluşur.
Usturlaplar denizciler, haritacılar, astronom ve muvakkitler tarafından 18. yüzyıla kadar kullanılmıştır. 18. yüzyıldan sonra yine Müslüman âlimler tarafından bulunan, yapımı ve kullanımı daha kolay olan rubu' tahtaları yaygınlaşmıştır.
Usturlap, Müslüman âlimlerin insanlığa sunduğu tüm ilimlerde olduğu gibi gökbilimci İslâm âlimlerinin muhteşem dehasının nadide bir ürünüdür. Usturlap günümüzün navigasyonu, saati, takvimi ve dünyanın teknolojide geldiği son seviyenin başlangıç noktasıdır.